Saturday, January 20, 2007

36 Böreği


AYTEN HALAMIN 36 BÖREĞİ
Bu tarif defterime bu isimle kaydedilmiş bir tarif. Canım halamın çok güzel yaptığı ve bizimde çooook severek yediğimiz bu böreğin tarifini uzun zaman önce almış ve ben de konuklarım için yapmaya başlamıştım. EEE kız halaya çeker diye bir laf var :)) ne yalan söyleyeyim bu böreği ne zaman yapsam hep hazır milföy hamuru kullandığımı sanıyorlar. Öyle güzel oluyor :))) Yapımı biraz zaman alıyor. Eğer hamuru açmayı biraz biliyor ve bundan hoşlanıyorsanız hemen deneyin kesinlikle pişman olmayacaksınız. Garanti veriyorum. tarifin adının 36 böreği olması 36 adet börek çıkıyor olmasından kaynaklanıyor.
Malzemeler:

  • 1,5 su bardağı su
  • 1 çay bardağı sıvıyağ
  • 2 yumurtanın sarısı
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • Alabildiği kadar un
  • Ayrıca hamurların aralarına sürmek için eritilmiş 250 gr. Margarin veya tereyağı
Yapılışı:
Malzemeler karıştırılarak yumuşak ve ele yapışmayacak kıvamda bir hamur elde edilir. Bu hamur 6 eşit bezeye ayrılır. Her bir beze oklava ile incecik açılıp bir tezgah üzerine konulur. Üzerine bir kaşıkla eritilmiş tereyağından sürülür. Diğer bezelerde aynı şekilde incecik açılır ve bir öncesinde açılıp yağlanmış olan yufkanın üzerine gelecek şekilde üst üste konulur ve her bir yufkadan sonra araları eritilmiş yağla yağlanır. 6 katlı bir yufkamız olacak. Sonra bu altı katıda bohça yapar gibi (veya gözleme katlar gibi) katlanıp kare şeklinde bir hamur elde edilir. 10 dakika kadar beklenir. Bu kare şeklindeki hamur tekrar oklava veya merdane yardımı ile mümkün olduğunca düzgün bir şekilde açılmaya çalışılıp en ve boydan 6*6 şeklinde karelere kesilir. Böylece 36 adet kare elde edilir. Karelerin köşelerine iç malzeme (bu kısmı arzunuza bağlı: peynir- maydanoz olabileceği gibi, kıymalı, sosisli, hatta sebzeli iç bile olabilir) konularak üçgen şekilde katlanır. Dikkat edilmesi gereken nokta katlanırken hemen uçlarında birleştirilmemeli yarım cm kadar içten bastırarak hamuru birleştirirsek uçları kabarır ve kat kat görünür. Bütün bu zahmetleri göze alıp bu böreği denerseniz sonuca gerçekten değdiğini göreceksiniz. Şimdiden afiyet olsun. Bu arada canım Ankara'mı çok özledim. Artık yaz tatilinin bir an önce gelmesi için çocuklar gibi gün sayıyorum. Eğer bu satırları Ankara'mdan okuyan varsa lütfen benim için de bir Ankara simidi yesin (mümkünse Yüksel caddesindeki simit fırınından lütfeeeennnn) öyle özledim ki tüm sevdiklerimi, CANIM AİLEM HEPİNİZİ ÇOK SEVİYORUM

No comments: